Kimse adına konuşmak istemem ancak bu bilgileri düzeltmem gerekiyor :
(1) Fikret Orman, Altınsay'ı ilk başta futbol şube sorumlusu olrak çağirdı. Listesinde yer verdi ( bu iki isim dosttur, birlikte hareket ederler çoğu zaman )
Altınsay kulübün durumunu az çok araştırmıştı. Beşiktaş'ın bu bataktan bu hali ile çıkmasının imkansız olduğunu biliyordu...Tek bir çıkış gördü :
Devrim!
Devrimin şifresi FEDA idi...FEDA konusunda burda Altınsay'a " ayar vermeye, fedanın anlamını ona anlatmaya kalkanları " okudukça gülmemek elde değil...FEDA bir devrim projesiydi...Bir duygu yaratmaktı...kendisi işe koyulmadan önce Bahçeşehir Üniversitesindeki panelde " tek sermayemiz duygumuz" diyerek bu şifreyi bizlere verdi zaten...
Ama devrim lafla olmaz...FEDA deyince tşört satmak haline gelen projenin esası budur...Altınsay ile Cem Bilge'nin ortak projesidir...
Her alanda yeniden yapılanma demekti..Bu yeniden yapılanmayı taraftarla anlatmak için çok vurucu, güzel bir simge seçildi...FEDA!
Nerdeyse tüm futbolcular gönderilecek, 5-6 tane genç isim kalacak, onlarla da bu yeni plan çerçevesinde yeni sözleşmeler yapılacaktı...
Ama TEK BIR ŞARTI vardı : DEMİRÖREN'den HESAP SORMAK!
Fikret Orman belki de haklı olarak " adam federasyon başkanı, arkasında da Başbakan duruyor" tespiti ile ve hala da bu nedenle YD'den hesap sormayacak bir konumda duruyor, duruyordu...
Son ana kadar Altınsay'ı ikna etmeye uğraştı...Son saat içinde Altınsa herşeye rağmen yine de tamam dedi...Listeye giriyordu...Ancak bir de ne görsün, hayatta bir araya gelemeyeceği eski iki yönetici kendisine hiç söylenmeden, bu isimlerin yönetime gireceği ona iletilemden, listeye alınmışlardı...
Bunun üzerine son anda listeye girmekten vazgeçti...
(2) Yönetim ve başkan seçildikten sonra, Başkan, Altınsay'ın peşini yine birakmadı...Önce CEO'luk teklif edildi...Altınsay bu görevi " Beşiktaş'tan para alamam" diye reddetti. Bunun yerine fahri üye olmayı, yani resmen yönetimin içinde olmadan, yönetime her türlü desteği vermeyi kabul etti...
ŞARTI şuydu : FEDA!
Yani Altınsay, yeniden yapılandırma eylem planının harfiyen uygulanacağına dair SÖZ ALDI !!!
Bu bu söze güvenerek çalışmalarına başladı...Kulüpten 1 kuruş para talep etmeden, 47 günde, 80 uçak yolculuğu yaptı...30'dan fazla futbolcu izledi...
Scout ekibi kurdu. Dünyaca ünlü hocaların ve klüplerin çalıştığı scoutlardan oyuncu raporları aldı...
Fransa'da Auxerre, Almanya'dan Bayern, İngiltere'den Arsenal, Chelsea, Italya'dan Milan kulüpleri ile resmi bağlantı kurarak, karşılıklı bilgi alşıverişi sağladi...Bu kulüplerin modellerinin incelenmesi için ekipler görevlendirmeyi istedi...
Ve bu yoğun çalışma meyvelerini vermeye başlamıştı...
Şener Özbayraklı, Salih Uçan, Emre Güral, Berkay,Ferhat Kiraz, Hakan Çalhanoğlu imza aşamasına getirildi...
Yabancı oyunculardan Karim Ansarifard da bu aşamaya gelmişti.
Oğuzhan Özyakup gibi bir büyük potansiyel, araya hiçbir menejer sokulmadan çok büyük bir transfer başarısı ile çok makul bir ücrete BJK ye kazandırıldı.
Akgün ve Berat beleş alındı...Kadro degeri olan oyunculardi bu isimler.
Hoca kısmını biliyorsunuz...Bu genç kadroya " futbol oynatacak" , kimseden korkmayacak, çatir çatır basacak, çagdaş futbolu harfiyen uygulayacak ve en önemlisi TAKİM KURACAK bir hoca istiyordu...
Van Gaal ile 2M altında bir sözleşmeye imza attirmaya ramak kalmıştı. Yardımciları da Hoydonk ve Yıldıray idi...
1 tane de Alman milli takımının kaleci koçunu getirecekti Van Gaal...
(3) İşte bu büyük yeniden yapılanma ve devrim doğal olarak taraftarın büyük desteğine haiz olacaktı...neden?
Çünkü FEDA"yı görecekti...FEDA sahada oynuyor olacaktı...Kendini sahada görecekti taraftar...hiç abartmıyorum, bunlar yapılsa idi, BJK 20 bin kombine satardı...
Çünkü bu taraftar biliyor ki, bu yönetim yeniden yapılanıyor, bu yönetim yepyeni bir yapı kuruyor olacaktı...
Bu projeye destek olmayacak taraftar göremiyorum...
Bu yapılmadıği için şu anki gündem, Quaresma !
Nelerle ugraşıyoruz, halbuki nelerle ugraşmalı, neleri umut etmeliydik...
Ne Altınsay'a verilen söz tutuldu, ne de FEDA edildi...
FEDA şu anda sadece kulübe bir bağış kampanyasına indirgendi...
Yani Devrim igdiş edildi...Ruhu sökülüp atıldı...
Sadece bazı oyuncuların gitmesi, yerine başka bazı oyuncuların alınmasından ibaret hale getirildi...
Yani seçilen yol yine araya bir şampiyonluk sıkıştırsak olur mantığına döndü...
Oysa FEDA ugulansaydı, Beşiktaş çagdaş bir Avrupa Klübü olacak, daimi başarılara uçacaktı biraz sabır ile..."
forzadan alıntıdır.
Bu söylenilenler aslında sürecin en başından beri Beşiktaş'ın nasıl kaotik bir ortamda olduğu,nasıl bir çıkmaza sürüklendiğini gösteriyor. Levent Erdoğanlar,Tamer Kıranlar,Nur Çebiler... Sene başı kurulan Devrim projesi yerine taraftarın maruz bırakıldığı adamlar ve onların projeleri.
Fikret Orman'a geldiği ilk günden beri hep iyi niyetlerle yaklaştım.Fakat artık söz verilen ve yapılan şeyler arasındaki uçurum,güvenimi iyice azalttı.Quaresma'nın bu kadar değersizleştirilmesi,Rüştü'nün takımdan neredeyse kovulması(!),Egemen'e indirim sürecinde basın önünde yapılan şantajlar ( tüm sene oturur,maç başı parasını alamaz söylemleri) , Yıldırım Demirören'den geldiği günden beri hala hesap sormaması,onun hakkında birşeyler konuşmaması.Stad işinde yine çözümsüzlüğe gidişimiz vs vs.. Hani şurda yazmaya kalksan,belkide bitiremem yanlışları. Ama herşeyi geç bu takımın geleceğini önüne taş koyan hamlesidir İbrahim Altınsay'a güvenmemek,onu göndermek.Levent Erdoğan gibi adamlara yem etmek..
Maalesef yazık oldu yarınlara...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder