Biz oturup hala milli takımdaki pivot santrafor eksikliğinden dem vururken bazı adamlar bazı ülkelerde bazı takımlarla tek tek tabuları yıkıyorlar.Futbolda yeni buluşlarla çitayı her geçen gün biraz daha yükseltiyorlar.
Aslında Pep'in ayrılığı bekleniyordu.Bizzati kendisi bu sinyali veriyordu.Eğer Guardiola ayrılacaksa(ki ayrılmayı kafasına koymuştu) en doğru zaman buydu.Elinizde dünyanın en gelmiş geçmiş en iyi takımı diye lanse edilen bir takımla bu sezonu kısmi anlamda boş geçirmişseniz gelecek sezon sizi çok büyük bir baskı bekliyor demektir.Gelecek sezon olası bir başarısızlık sizin üstüne her sezon diktiğiniz başarı tuğlalarını yekten çökertebilir.Elinizdeki en iyi takıma rağmen alınan başarısızlık sizin bugünkü saygınlığınızı zedelerken,teknik adamlık yeteneklerinizin sorgulanmasına sebep olur.Bu her ne kadar çok saçma bir yaklaşım olsada her başarılı teknik adamın mutlak başına gelen ve gelebilecek olan bir olaydır.Çünkü bu hayatta her zaman eksi artıyı götürür.O yüzden Guardiola gidiş zamanını çok iyi seçti.Olunabilecek en iyi ayrılık zamanıydı.
Guardiola ardında dünyanın en iyi takımını bıraktı.Riijkard'ın çok iyi olan takımını mükemmellik seviyesine çıkarttı.Herkes meydan okuma olarak adlandırıyor bu ayrılığı.Bence bunu Pep'ten başka kimse bilemez.Bunun bir meydan okuma mı yoksa fiziki ve mental bir yorgunluk mu olduğunu zaman gösterecek.
Bana göre Guardiola'nın teknik adamlık süresince dünya futboluna gösterdiği en önemli olgu;futbolda rakamların,dizilişlerin,kalıplaşmış görevlerin bir hiç olduğudur.Asıl önemli olanın sahada nasıl oynamak istediğinizden ibaret olduğudur.Sahada nasıl oynayacağını bilirseniz bu işi 3'lü savunmayla da yaparsınız,santraforsuz oynayarak da yaparsınız,beksiz oynayarak da....İşte bu yüzdendir ki Pep Guardiola takımı Barcelona ile tabuları yıkan adamdır.Bundan 3 sene önce B planı yok diyen andavallara da kariyeri boyunca alfabetik bir plan listesi çıkartarak göt eden adamdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder