Bu sonuna kadar savunduğum bir tezdir.Rekabetin olduğu her yerde heyacan vardır.Tutku vardır.Başarıyı somutlaştırma duygusu vardır.Hırs vardır.Kazanılan başarıdan alınan inanılmaz haz vardır.Bütün bunlar rekabetin getirdiği olgulardır.Rekabet savaşında galip gelende,kaybedende hep birşey kazanır.
Bugün futbolumuzda müthiş bir rekabet var.Belkide uzun zamandır görmediğimiz bir yarış.İki ekipte sınırları zorluyorlar.Ve inanın bana bu yarışın sonunda kazanan her ikisi olacak.Ama daha önemlisi türk futbolu kazanacak.Kazanmayada devam ediyor.
Hep idda ettiğim bir şey vardır.Premier Lig'den orta sıra bir takımı alın,koyun bizim lige şampiyonluğa oynar.Mesela Everton.Nedeni basit.Ligin sahip olduğu karakteristik yapısı Everton'u belli bir futbol modeline sokmuştur.O futbol modeli de Everton takımının genleri haline gelmiştir.90 dakika tempolu oyun,yüksek fiziksel mücadele gibi olgular bir motif gibi işlenmiştir Everton'ın yapısına.Sahip olduğu bu özellikler ile kendi liginin orta sıra takımı bizim ligimizde şampiyonluk mücadelesi verebilir.
Yada şöyle bakalım son 6 yılda ligde şampiyonluk yarışına bile katılamayan Liverpool bu süre zarfında iki kez şampiyonlar ligi finaline çıkmıştır ve bir kezde kupayı kaldırmıştır.
Bu başarıların altında Premier Lig'in sahip olduğu rekabet unsurunun takımların kalitesine yansıması yatar.Biraz bilimsel yaklaşırsak bu işe basitçe doğal seleksiyon da diyebiliriz.Hayatta kalmak için en iyi olmak şart.Yada şampiyon olmak için en iyi olmak şart.
Bu açıdan bakarsak italyanların son yıllarda avrupada nasıl döküldüğünü de açıklayabiliriz.Temiz ayaklar operasyonundan sonra italyada tek güç İnter oldu.Ve hiç bir kulüp uzun bir süre İnter ile rekabet edemedi.Son yıllarda geçen sezon İnter'in şampiyonlar ligi hariç italyanlar avrupada adeta nal topladı.Hele bu sezon hem şampiyonlar ligi hem de avrupa liginde dibe vurdular.Bu başarısızlık yüzünden 2012'den sonra itlaya şampiyonlar ligine takım yollama sayısı 4'den 3'e indirdi.
Bütün bunların sonucu hep futbolda rekabet faktörüne çıkıyor.Oyun olarak birilerinin sürekli başarı çıtasını daha yukarıya çıkarması,birilerinin sizi sürekli daha iyi olmak için kamçılaması sizin de çok iyi olmanızı sağlar.
Kabul edelimki Fenerbahçe'nin sahip olduğu bugünkü kurumsal kimliğin ve kazandığı başarıların altında Galatasaray'ın 2000'li yıllardaki başarısı yatar.O gün Galatasaray'ın çok iyi olması bugün Fenerbahçe'nin çok iyi olmasını sağlamıştır.Bugün Galatasaray'ın başarısızlığının deprem etkisi yaratmasının bir nedeni de Fenerbahçe'nin çok iyi olmasıdır.Belkide gelecekte Galatasaray'ın çok iyi olmasını bugün Fenerbahçe'nin çok iyi olmasına bağlayabiliriz.
Görüldüğü üzere rekabet olgusunda kaybeden yoktur.Her daim kazananlar vardır.Ve bu döngü sürdüğü sürece bugün a takımı yarın b takımı ama her daim türk futbolu kazanacaktır.O yüzden bırakalım şu kısır tartışmaları da,tadını çakaralım şu rekabetin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder