Şampiyonluk yazısı yazmak gerçekten zor.Nereden başlasan,kimin hakkını yemesen diye düşünüyorsun.Ulan her sezon bitince bir üzüntü çöküyor içime.Sonuçta yaşamın kıyısında iken akıp giden zamanı çoğu zaman algılayamıyorum.Lakin ne zaman bir sezon bitse anlıyorumki evet bir seneyi daha geride bıraktık.Şimdiden telefonun takviminine not ekleme zamanıdır yeni sezonun ilk antrenmanını...
Geçen sezon şampiyon olunca haliyle coşmuştuk.O başka bir şampiyonluktu.Anlam,değeri daha farklıydı.Başlangıçtı.Bu sezonunki daha farklı.Filmin devamı.Avrupada cabası.Ve şimdi oturup düşününce değiştiğimi hissediyorum.Takımla beraber bende farklılaşıyorum.Misal geçen sezon bu noktada doyasıya Selçuk,Melo,Muslera övgüsü yazar iken bu sefer kıyıda köşede kalanları yazmak istiyorum.Yazmaktan da daha ziyade adını zikretmek,iade-i itibar yapmak istiyorum.Zaten şu aralar herkes Selçukları,Musleraları,Burakları övüyor.Lakin Dannylere,Umutlara,Gökhan Zanlara,Sabrilere de bir iki kelamda etmek gerekmez mi?
Umut'un ilk yarıdaki o sallantılı dönemde galatasarayın önemli direnç noktalarından biri olduğu unutulmamalı.Danny'nin gaziantepten galatasaraya gelerek özellikle şampiyonlar ligi yolunda farklı futbol seviyelerine bu kadar çabuk adapte olması çok önemliydi.Gökhan'ın sezonun en kritik virajında çok fit bir şekilde sahada olması da çok önemliydi.Hakeza Sabri'nin de.Riera'nın herşeye rağmen takımın bir parçası olma isteği ise önemli bir profesyonellik dersiydi.
Önemliydi bu adamlar bu sezon benim için.Kıyıda köşede kalan ama benim nazarımda on numara iş yapmış adamlar.Bazen iyi bazen kötü.Bak burası çok önemli değil işte.Çünkü bu sezon galatasaray Ada bazen iyi bazen kötüydü.Ama şu noktada kesinlikle katılıyorum Elmander'e:"we fucking played great the whole season".
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder