21 Haziran 2013 Cuma

Hayatta Herşeyi Çok Çalışarak Başaracağına İnanan Adam


Hamza Hamzaoğlu'nun hayatla mücadelesi 7 yaşında iken başlamıştı aslında.Yunanistan'dan Türkiye'ye çok küçük yaşlarda ve zor şartlar altında iltica etmek zorunda kalan Hamza Hamzaoğlu;her önemli karakterin ardında ilginç hayat hikayeleri vardır tezini doğrulayan bir kişilik olarak karşımıza çıkıyor.Yaşadığımız zorlukların insana şekil verdiğini düşünecek olursak Hamza Hoca'nın her daim hayatla giriştiği mücadele onun bugünkü halinin kısa bir özeti.Ve belkide en önemlisi tüm bu zor şartlara rağmen hayat görüşünüzü ve çizginizi hiç bozmamak.Hamza Hamzaoğlu'nu bugün benim gözümde çok değerli kılan da bu işte.Akhisar'la kısıtlı imkanlar dahilinde mucizevi bir şekilde lige tutunmak ise işin sadece teferruat kısmı.

Hamza Hamzaoğlu Fourfourtwo'nun Mayıs sayısındaki röportajında sezon öncesi Akhisar'daki felsefesini anlatırken aynen şu ifadeleri kullanıyor:"Amacımız sadece kulübü korumak,düşsek bile!"Bu bile onu çok farklı bir konuma getirmeye yetiyor.Söylemde herkesin kulüp menfaatlerini ön plana aldığı lakin uygulamada kulüp menfaatlerinin hiç kaale alınmadığı bu topraklarda Hamza Hamzaoğlu'nun bunu dile getirmesi çok menem birşey olmasada sezonun bittiği şu günlerde bunu uygulamaya dökebilmiş olmasıdır takdiri hak eden.

Çocukluğu kadar futbolculuğu da ilginç hikayedir Hamza Hamzaoğlu'nun.İzmirspor'da İkinci lig topçusuyken milli takıma seçılen oradan galatasaraya zıplayan bir kariyer.Ardından dolu dolu geçen galatasaray günleri.Akabinde gelen zorunlu ayrılık.Hep dedik ya çizgisini hiç bozmadı diye.Galatasaraydaki zorunlu ayrılığı sonrası Fenerbahçe'nin iki katı maaş önerisine"kusura bakmayın ama ben Galatasaraylı Hamza olarak kalmak istiyorum" diyecek kadar da amatör ruhlu bir futbol sevdalısı olduğunu gösteriyordu.Tıpkı Denizlispor'da 2010-2011 sezonunda şampiyonluğa koşarken istenmediğini anladığı an istifasını verdiği gibi.Başarılı olmak için karakterini feda eden değil karakterini başarıya tercih ettiği için bugünlere geldi Hamza Hoca.

Amacımız kümede kalma başarısı göstermiş x ismi övmek değil.Dedik ya kümede kalmak bu işin tefrerruatı.Amacımız bu toprakların diline aykırı bir adamı daha yakından incelemek,tanımak.Futbolu bu gibi adamlar sayesinde daha bi sevmek.Düşmüş,kalmış,şampiyon olmuş ne gam!Zaten ne diyor Hamza Hoca:"Bu kulüp varlığını sürdürecek.Ama 1. ligde ama süper ligde.Düşsek bile bu bizim için dünyanın sonu değil,yine çıkarız.1. ligde süper lig tecrübesi olan,şampiyonluğa oynayan bir takım oluruz.Bizim bu sene hiçbir kaybımız yok.Ligin sonuncusu olsak dahi kazandık!"
Hayatta herşeyi çok çalışarak başaracağına inanan adama selam olsun...




18 Haziran 2013 Salı

Hakkını Yememek Lazım



Hedef büyütüyor galatasaray.Hemde her geçen gün her geçen saniye.Çok değil 3-4 sene önce yapılan yatırımlara,transferlere bir bakın.Birde şimdi atılan adımlara,yapılan transferlere bir bakın.Galatasaray büyük tuttuğu hedeflerinde onları bu hedeflere taşıyabilecek isimlere öncelik veriyor.Doğruluğu yanlışlığı bir yana şekil olarak bu çok net ortada.Drogba da Sneijder de Chedjou da bu minvalde isimler.Lakin bir şekilde bu isimlerin yanına transfer döneminde Umut'u da sıkıştırıp bonservisini almak şart.

Geçen sezonun başında galatasarayın sallandığı dönemlerde Umut'un attığı goller galatasarayı ligde tuttu.Drogba öncesi yaptığı katkı bakımından önemli bir nokta bu.Umut sahaya çıkarken 90 dakikada üç aşağı beş yukarı ondan ne alacağınızı tahmin edersiniz.Saha içi direnci,azminin yanına fransa ona mental açıdan büyük bir katkı sağlamış.Bunu bu sezon çok net gösterdi.Sezonu yad ederken ağız dolusu Drogba'dan,Selçu'tan,Burak'tan falan bahsederken hakkını yemeden onun da adını anmak lazım.Sezonun en iyi yardımcı oyuncusu oldu desek yanılmayız.Bir dönem çıktı çok iyi işini yaptı.Ardından büyük isimlerin yanında sırasını bekledi.

Geleceklerin gideceklerin havada uçuştuğu dönemde,kronikeşmiş yerli golcü sorunsalının olduğu bu ülkede ve tabiki yabancı statüsünün zorunlu kıldığı üzere Umut'u takımda tutmak çok önemli.Terim'in saha kenarında böyle bir opsiyona ihtiyacı olacaktır muhakkak.Üstelik iş yapan bir opsiyon.O yüzden Umut transferi çok geri planda kalmış olsada ülke şartları dahilinde çok önemli bir hamle olacaktır.Umut bu sezon bunun sinyalini çok net verdi.

9 Haziran 2013 Pazar

Direniş...


Kaç gündür birşeyler yazayım diyorum kafayı bir türlü toplayamıyorum.Direnişin güzelliği kadar,hak talep etmenin,yapılan haksızlığa göğüs germenin ve siyasi fikirlerin,ideolojilerin değilde sadece ama sadece bir tepki koymak adına bir vücut olan kitlelerin güzelliği var 13 gündür.Hiçbir siyasi görüşün,ideolojinin insanlığı nihai mutluluğa götürmeyeceğini bildiğim için dahada çok sevdim ben bu DİRENİŞİ.Çünkü bu DİRENİŞ bir siyasi görüşe,partiye yada ideolojiye tepki olarak doğmadı.Yada belli görüşün savunanlar,belli inancı taşıyanlar tarafından toplanmadı bu kalabalıklar.Bu DİRENİŞ toplumun bir kesimini yok sayanlara,onları kaale almayanlara,herşeyi bir şekilde dayatanlara,biz zamanında dışlanmıştık şimdi de siz çekin bizim çektiklerimizi diyenlere inat doğmuştu.Bu DİRENİŞ'in çocukları cidden çok sinirlenmişti...