11 Eylül 2012 Salı

Kara Tahtada Bile Yer Bulamayan Adam


Abdullah Avcı'nın dünkü basın toplantısında ne kadar ciddi şekilde gergin olduğuna şahit olduk.Belliki Selçuk İnan'ı oynatmaması karşısında bu kadar yoğun bir tepki beklemiyordu.Hatta oynanan oyun karşısında ciddi bir destek almayıda bekliyordu.Tıpkı milli takım teknik direktörlüğü için adı geçerken aldığı destek gibi.O yüzden dünkü basın toplantısında bu beklenmeyen tepkiler karşısında belliki şaşkın.Bu şaşkınlıkla da ciddi anlamda hatalı tespitler yapmaktanda kaçınmadı.Baskı Abdullah Avcı'yı ilk maçtan esir aldı.O da şu an için buna doğru reaksiyonu veremedi.

Öncelikle şurdan başlamak lazım:Abdullah Avcı'ya olan müthiş bir sempatim vardır.Futbol bilgisine,görgüsüne,vizyonununa çok güvenen bir insanım.Hatta benim için galatasarayın gelecekteki antrenörler listesinde hep ilk sıramdaki adamdır.Misal Skibbe sonrası galatasaraya gelmesini çok istemiştim.Lakin o dönem teklifi kabul etmemesi(kendi selameti açısından ne kadar doğru olsada) beni çok üzmüştü.O sebeple ben birçok boş beleş goygoycunun yerine ''milli takımda benim takımımdan bu adam niye oynamıyorda şu takımdaki adam oynuyor'' saçmalıklarına ve aptallıklarına girmicem.Yada rakip takım taraftarları gibi ''lan bu adam Messi mi bu kadar abartılıyor'' yüzeyselliklerine de hiç değinmicem. Amacım sadece ortada varolan bir takım sağlıksız tespitlere kendimce cevaplar aramak.Bugün ister Estonya'ya 5 atalım yada 5 yiyelim.Mevzu günübirlik sonuçlardan daha başka.

Abdullah Avcı dünkü basın toplantısında kara tahta bulursam Selçuk'u yazıcam demişti.Bugün çıkan on bire bakınca Selçuk'u olmadığını görünce demekki Selçuk İnan'ı yazacak kıçı kırık bir kara tahta bile yokmuş hissiyatı uyandı bende.Geleceğin takımı,gençleştirilmiş kadro,taktiksel tercihler,6 yeni oyuncu,Hunteelar'da yedek,topa sahip olmada kafa kafayayız,Hollanda'ya tenilmeye üzüldüğümüz için futbolumuz gelişiyor falan filan....Hepsini tek tek irdelemekte fayda var.

Selçuk İnan bu ülke futbolunun şartlar dahilinde en iyi yerli oyuncusudur.Performansı bu yargımı öznel olmaktan çıkartır nesnel bir yargı yapar.Oynadığı her takımın kilit oyuncusu olan,oynadığı her takıma seviye atlatan,seviye atlatırken kendi seviyesinide sürekli yukarı çeken bir adam.Her şartta her formasyona uyan bir adam.Misal Şenol Güneş'in Trabzonunda Colman'la beraber Jaja'nın arkasında daha defansif bir rolde geri plan oyun kurucu iken Terim'in galatasarayında oyunun merkezinde daha skora yönelik bir oyun kurucu rolüne soyundu.Bütün bunları yaparkende parmak ile gösterilen bir oyuncudu.O sebeple Abdullah Avcı maç sonu Selçuk'u taktiksel bir sebepten dolayı oynatmadım diyorsa bunu çok daha net açıklamalı.Ülkenin en iyi oyuncusunu kenarda hiç kullanmadan oturtuyorsanız maç sonu taktik deyip geçiştiremezseniz.Ha geçiştirmeye kalkarsanızda  bu millet bunu öğrenmek için bütün hafta bunu konuşur.Ben bir futbol sever olarak milli takımımda kendi ülkemin en iyi oyucusunun neden oynamadığı sorusuna cevap bulamayorsam burada ciddi bir problem var demektir.Eğer Avcı taktiksel bir sebepten dolayı bunun böyle olduğunu söylüyorsa o zaman geçicek kara tahtanın başına tüm ülkeye bu taktiğin izahını yapacak.

Gelelim ''Messi mi bu adam?'' sorusuna.Hatta soru değil dalga geçilmesine.Evet güzel kardeşim senin 3. sınıf ülke futbolunda bu adam Messi kudretindedir.Oynadığı futbollada bunu çok net kanıtlamıştır.Bugün Arjantin'de nasıl Messi'yi sorgusuz sualsiz takımdan kesersen olay çıkarsa bu adamı da takımdan çok ketum bir şekilde takımdan kesersen olay çıkar.Çünkü kimse sebebini bilmediği birşeyi anlayamaz.Neden oynatılmadığı sorusu çok net açıklanırsa ben her türlü karara saygı gösteririm.Neden bana göre doğru yada yanlış farketmez.Bir nedenin varlığı benim için kafidir.

Avcı dün ''hollandada Hunteelar'da yedek,birşey oluyor mu?'' dedi.Abdullah Avcı gibi futbol bilgisine ve görgüsüne çok güvendiğim bir adamdan hiç beklenmeyecek bir argüman.Bunu üzerindeki baskıya yormak istiyorum.Yoksa sıradan bir futbol takipçisinin bile kolay kolay kurmayacağı bir cümledir bu.Van Gaal Almanya gol kralını yedek oturtur premier lig gol kralını sahaya sürer.Türkiye liginin en iyi yabancı oyuncusu olan Kuyt'u yedek oturtur dünyanın sayılı orta sahalarında Sneider'i sahaya sürer.Sen ise kendi ülkenin en iyi oyuncusunu yedek oturtursun yerine bu sezon daha hiçbir resmi maçta oynamamış,maç temposu kazanmamış bir adamı oynatırsın.Van Gaal bu tercihleri yaparken sebep olarak ''daha iyisi var ondan oynattım'' der sen ortaya bir sebepte sunamazsın.Van Gaal kendi takımlarında oynamıyorlar diye Van Der Vaart,De Jong,Van Der Wiel gibi isimleri almazken sen Van Gaal'ın de böyle yaptığını söyleyerek örnek gösterirsin sen uygulamada tam tersini yaparsın.Talihsiz bir yaklaşım olmuş Avcı açısından.

Ayrıca Abdullah Avcı'nın her konuşmasında ''bu Hollanda'' diye bahsettiği Hollanda ''bizim bildiğimiz Hollanda'' değil.Avcı tespitleri yaparken 2010 finalisti Hollanda'dan bahseder gibi.Halbuki bu takım Hollanda tarihin en acemi takımlarından biri olarak karşımıza çıktı.Van Gaal gibi etkisi uzun sürede hissedilecek bir teknik adamın takımını ilk maçta hazırlıksız yakalamak bulunmaz bir nimetti.O yüzden bu takıma karşı 6-7 gol pozisyonuna girmek(ki hiçbirisi akan bir oyunda meydana gelmedi,rakibin acemiliklerinden doğan pozisyonlardı),topa eşit oranda sahip olmak bizim için çok övülecek kazanımlar olmasa gerek.

Ve ayrıca Abdullah Avcı ısrarla takımın gençleştiğinden dem vuruyor.Yani geleceğin takımından.Geleceğin takımında kariyerinin en verimli dönemlerini geçiren(27) Selçuk İnan'a yer yok.Zaten geç kazanılmış bir değer olarak bu adamdan faydalanmak yerine onu kadroya bir şekilde monte etmemek düşündürücü bir hamle.Zamanında Nuri içinde aynı hatalar yapılmıştı.Real Madrid seviyesine çıkmış bir adam olan Nuri yaşı 25'e gelmesine rağmen hala milli takımda hiçbir zaman kilit roller alamadı.Ve böyle giderse arkadan gelen tek tük bu tip adamlarda yer bulamayacak gibi.Geleceğin takımın inşa ederken hala en güvenilen ismin 33 yaşındaki Emre olması çok ironik bir durum.

Selçuk'un galatasarayda,fenerde,beşiktaşta oynaması hiç farketmez.Böyle bir değerden ülke olarak faydalanamamak en büyük sorun.Belki Selçuk Hollanda maçında oynasa 5 yitecektik.Yada 5 atacaktık.Bunun hiçbir önemi yok.Ortada bir takım sağlıksız yapılanmalar var ve cevapları bir türlü verilmiyor.İşte en büyük sorun bu.

Avcı bugün Estonya maçına Selçuk'u almayarak bir nevi ''bakın Selçuksuz da maç kazanabiliriz'' mesajı vermek istiyor.Gereksiz bir risk.Estonyayı Selçuksuz yenmek çok menem birşey değil.Asıl mesele dünya kupasına giderken veya gitiiğiniz vakit Selçuk gibi adamlara ihtiyaç duymanız durumunda ne yapacağınız?Böyle bir durumda zamanında sizin güvenmediğiniz bir oyuncudan size güvenmesini bekleyerek verim almaya çalışmak.Bu seçilmiş çok zor bir yol.Abdullah Avcı zaten zor olan milli takım takım kariyerine bir türlü anlam veremediğmiz şekilde çok daha zorlaştırdı.Ve neden hala böyle yaptığınıda kimse bilmiyor.

4 Eylül 2012 Salı

Bir Geçiş Transferi:Cris


Öncelikle süreci başa sarmak lazım.Kadro yapısı itibariyle transferlerin neredeyse tamanını bitirmişti galatasaray.Ki bence şu son günlerde bir sol bek alarak bu sezonluk transfer pastasının büyük bir dilimini bitirniş olacaklardı.Ana kadro kurulmuştu yani.

Lakin şanssızlık bu olsa gerek.Terim'in savunma tandeminde şampiyonlar ligi için olmazsa olmaz kabul ettiği isim Ujfalusi'nin şampiyonlar ligi kurası çekilirken gelen uzun süreli sakatlık haberi kaderin bir cilvesi olsa gerek.Lig için kabul edilebilir bir kayıp olsada şampiyonlar ligi için ecnebilerin tabiriyle ''great loss'' bir durumdu.Avrupada transferin bitimine iki gün vardı bu sakatlık haberi geldiğinde.Yani avrupanın birçok kulübü deyim yerindeyse transfer konusunda ununu eleyip eleklerini asmışlardı.

Bu şartlar altında kimse size bu sezona dair kurduğu takımda kilit stoperini vermez.Çünkü onun yerini doldurabilecek bir oyuncuyu almak için yeterli vakit yok.Ha Zenit gibi basarsınız parayı alırsınız o ayrı mevzu.

Bu dönemde ancak kulübüyle sorun yaşayan yada kulübü tarafından gözden çıkarılacak isimleri bulurusunuz.Misal Fenerbahçe çok şanslı bir transferre imza attı.Belki aradığı tipte bir oyuncu değil ama şu an için avrupa bulunabilecek en iyi isimlerden birini aldı.Normal transfer sezonunda zor alınabilecek bir isim.Çünkü piyasası yüksek bir oyuncu.

Lakin Galatasaray Fenerbahçe kadar şanslı değildi.Dönen isimler Toure,Kjaer,Chivu gibi baba stoperlerdi.Yani bu isimleri ha deyince alamazsınız.Heleki şu kısacık zaman diliminde.Alırken büyük maddi fedakarlıklar yaparak can havliyle alacağınız bu transferler bütün bir transfer dönemi boyunca takım içi dengeyi korumayı amaçlayan bir transfer politikası benimsemiş yönetimin politika olarak çakışması manasına gelecekti.Ki bu çakışma gerçekleşmedi...

Cris'in avrupa listesinin gönderilmesine sayılı saatler kala açıklanması çok sonraki bir alternatif olduğunu gösteriyor.Belliki önceden Toure,Chivu,Kjaer gibi isimlerle anlaşılamamış.Ve belliki Cris bir geçiş transferinden ibaret.Belki yönetim şimdiden devre arası için stoper bakmaya başlamışlardır bile.

Cris'in yaşı,yavaşlığı vs. çok eleştirliyor.Lakin yönetim üzerine bu konuda çok haksız bir yüklenme olduğunu düşünüyorum.Hiç hesapta olmayan bir kayıp,çok kısıtlı bir zaman...Beklenmedik şartlar Galatasaray'ı Cris transferine yöneltti.Bu hamleye bu açıdan bakmak lazım.Ve hepsinden de öte yapılan her transfere yaş perspektefinden bakmayı bırakalım.Sonuçta bizim bugün great loss diye tabir ettiğimiz adam geçen sezon başı yaşından ve terlikli pozlarından dolayı  yerden yere vurduğumuz bir isimdi.Unutmamakta fayda var.

3 Eylül 2012 Pazartesi

Galatasaray 3-2 Bursaspor / Duran Top Zafiyeti


Açıkçası çok fazlada söylenecek birşey görmüyorum maça dair.Ne desek geçen hafta yazdıklarımızdan bir iki cümle farklı olarak karşınıza çıkacak.O yüzden o farklı olan bir iki şeyi söylemek lazım.

Galatasaray bu sezonki 4. resmi maçında 5. duran top golünü yedi.Keza 4. resmi maçında 5. duran top golünüde attı.Yani duran toplar galatasaray için hem bir silah hemde en büyük zaaf.Bugün oyunun kontrolünü tamamıyla eline aldığı bir maçta,rakibinden yediği duran topla işini çok zora soktu.Alan savunması yapan bir takımın bu kadar fazla duran top golü yemesi savunma stilinin teorisi ile alakalı olamaz.Burada kişisel hataların ve dikkatsizliklerin payı büyük.Bu maça dair en büyük çıkarım bu olsa gerek.

Yeni gelen oyuncuların takıma adaptasyonunu hızlandıran en önemli sihirlerden biridir gol.Bir gol atarsın yeni takımında yeni kariyerine ferah bir başlangıç yaparsın.Özelliklede golcüler için.Burak transferi şekil sebebiyle çok spekülasyonların döndüğü bir transfer oldu.Bide üzerine geçen haftaki penaltı hadisesi.Eşraf-ı umumi haklıdır haksızdır bilmemde cümle alemin bir hafta boyunca sanki dünya üzerindeki haksız penaltı kazanan ilk oyuncu muamelesi yaparak henüz ikinci haftadan bu adamı bildiğin linç etmesi hiç hoş olmadı.''artık futbol konuşalım'' temalı sezonumuzda daha ikinci haftadan bir penaltı üzerinde koparılan yaygaraya bakılırsa gerçekten özümüze dönmüşüz demektir.

Bütün bu baskıların altında Burak'ın golü üzerindeki yükü bir nebze olsun hafifletmiş olsa gerek.Dedik ya gol sihirlidir diye.


Amrabat'ın hırsı,sorumluluk almak istemesi çok önemli.Durum 1-1 iken,takımın dengesi bozulmuş iken neden pas atmıyorsunuz diye sinirlenen adam iyidir.Bugün oyuna girdi maçın şeklini değiştirdi.Onunda üzerinde bonservis baskısı var.Yaptığı her hareket ''bu mu 8 milyon avroluk adam?'' muhabbetlerine konu oluyor.Bu maç onun adına da iyi oldu.

Çok enterasan maçlar çıkarıyor galatasaray.Birçok oyuncu henüz ritmini bulamamış.Savunma sıkıntılı,çok kolay goller yeniyor.Birde üstüne Ujfa'nın sakatlığı.Takımda bir ritimsizlik var.Geçen sezonki senkron henüz oluşmadı.Bekleyip görücez.Yinede 3 puan iyidir.Ayrıca şunuda söylemeden geçemicem;herşey iyi güzel hoşta zemin gerçekten felaket.Duran toplar Galatasaray için ne kadar sıkınıtlıysa bu zeminde aynı şekilde çok sıkıntılı.Bir an önce çözmek gerek.

2 Eylül 2012 Pazar

Küçük Şef


Villareal zamanından beri severdik zaten.Lakin futbolu her geçen gün büyümekte.Arsenal şu aralar RVP'nin gidişine ağlıyor ama bu adam belliki Emirates'de çok başka işler yapacak.Sezonun ilk maçı olan Sunderland maçında bunu çok net göstermişti.Takımını adeta bir şef edasıyla yönetmişti.Topu bi kaleye atmadığı kalmıştı onuda bugün Liverpool ağlarını havalandırarak gerçekleştirdi.

Santi Cazorla şu aralar Arsenal'de küçük çaplı bir İniestacılık oynuyor.David Silva nasıl ilk geldiği zaman City'de harikalar yaratıyorsa aynısını şu aralar Cazorla gerçekleştiriyor.İspanyol futbolundan ingiliz futboluna gelip üç maçta bu sezon bu takımın en kilit oyuncusu olacağının sinyalini vermek çok başka birşey.İnsan düşünmeden edemiyor;ya şu Cazorla'nın oyun aklı Van Persie'nin muntazam bitiriciliği ile birleşseydi?Belkide arsenallilerin yıllardır beklediği o  sene bu sene olabilirdi...

Avrupada Top 5 Transfer


Thiago Silva - PSG - 42 Milyon Avro



Eden Hazard - Chelsea - 40 Milyon Avro


Bayern Münich - Javi Martinez - 40 Milyon Avro


Real Madrid - Luka Modric - 35 Milyon Avro


Chelsea - Oscar - 31.5 Milyon Avro