15 Kasım 2011 Salı

Elmalarla Armutları Karıştırmamak Lazım


Bu blogda her milli takım ile yazı yazışımda kulüpçülük anlayışının milli takım sevgisinin önüne geçmeye başladığından bahsettim.Maçlara kulüp takımı formasıyla gelmekten tutun da her milli kadro açıklandığında kendi takımından az oyuncu çağırılmasına tepki göstermeye kadar.Ve işin nihai boyutunun geldiği nokta Hırvatistan maçında bazı milli takım oyuncularına gösterilen tepki ile doruk noktasına ulaştı.

Öncelikle şuradan başlamak lazım;ben eğerki tuttuğum takımın maçını stattan izlemeye gidiyorsam(bu milli takımda olabilir tuttuğum takımda) benim takımımın formasını giyen hiçbir oyuncuyu ıslıklamam.O gün kötü oynamış olabilir veyahut rezil hatalar yapmış bile olsa o forma uğruna ter akıtan adamın emeğine saygısızlık yapmam.Bu bakımdan Hırvatistan maçında taraftarın tepkisi kesinlikle kabul edilmez bir davranıştır.Lakin bu tepkiye karşılık sahadaki milli takım futbolcusunun takındığı tutum ise hiç bir şekilde kabul edilmez bir davranıştır.

Eğerki siz zamanında artık kazanılması kesinleşmiş bir maçın son dakikalarında rakıp takımı ve taraftarını rencide edecek yukarıdaki fotodaki top kontrolünü yapıyorsanız kusura bakmayın ama sizi bu ülkede ancak kendi taraftarınız sever ve destekler.Çünkü rakibe saygı ve adamlık dediğimiz hususlardan yoksun iseniz zamanında yaptığınız küçük düşürücü hareketler asla unutulmaz.Ve gün gelir kesinlikle doğru olmasa da sizi de küçük düşürecek hareketler yaparlar.


Bu ülkede ne ekerseniz onu biçerseniz.Sahada tepki alan futbolcular Volkan Demirel ve Emre Belözoğlu ise ve bu iki oyuncu karakter anlamında birçok ortak noktaya sahip ise orada durup biraz düşünmek ve sorunu başka yerlerde aramak gerek.Kötü performansın bu tepkilerle kesinlikle lakası yok.Öyle olsaydı Fenerbahçeli Gökhan Gönül o sahada linç edilmeli veya Galatasaraylı Sabri asılmalıydı.Bu tepkilerin  sebebi oynanan futboldan çok bu oyuncuların yarattığı imajdan başka birşey değildir.Neden Egemen tepki almadı yada Gökhan Gönül veyahut Burak?Çünkü bu adamlar toptan başka bir işi olmayan sadece kendi oyununa konsantre olmuş adamlarda ondan.

Burada amacım kesinlikle yapılan tepkileri haklı çıkarmak değil.Lakin bu işi sadece körü körüne holiganizm ile yorumladığımız vakit asıl meseleyi ıskalamamak içten bile değil.Ortada bir tepki varsa önce eleştiriye kendimizden başlamak gerek.Sağa sola alkış tutup ağız dolusu küfür savurarak bu iş olmaz.Ama işin belkide en vahim boyutu ise şu; milli takım seyircisi milli takım oyuncusuna küfür ediyor milli takım oyuncuları da milli takım seyircisine...Bunun üzerine daha ne konuşulabilir ki?

Hiç yorum yok: