28 Aralık 2012 Cuma

Sessiz Sedasız...



Gelecek olana focuslanılan  şu günlerde Milan Baros'un sessiz vedası var bir köşede.

2008-2009 sezonunda geldi.Geldiği sene kariyer rekorunu egale ederek 20 golle gol kralı oldu.Lincoln'le kurduğu ortaklık çok iyiydi.O sene 20 golun yanı sıra toplamda gördüğü 15 sarı kart gol krallığının yanında pek sorun edilmedi.

Sonraki dönemlerde sakatlıklar,yerli yersiz cezalar derken kayıp dönemler olarak kayıtlara geçti.Baros'u severim.Lakin geçen sezon Antalyaspor maçında gördüğü kırmızı kart sonunda Baros'la olan ilişkimde arama mesafe koydum.Gördüğü gereksiz her karta bir şekilde kulp takıp savunmuştuk halbuki biz onu.Hırsında görüyor dedik,sahada oynanan oyuna isyanından dedik.Fakat Antalyaspor maçında yenik durumda oyuna girip,5-10 dakika sonra hakeme küfür ederek oyunda atılışının benim gözümde izahı yoktu.Kaldıki Fatih Terim'in gözünde de izahı olmadığını bu sezon 1 dakika bile forma şansı bulamamasından anlaşılıyor.

Benim nezdimde iyi hatırlanacak bir adamdır Baros.Oynadığı her dönem skor yapmış,verim vermiş bir adamdır.En çok sevindiğim nokta ise bu takımdan bir şampiyonluk görerek ayrılmasıdır.Yeni adresi  neresi olacak merakla bekliyoruz.Acep yolu nerelere düşecek?Para odaklı katar sermayesine mi yoksa bende hala iş var deyip avrupada mı kalacak?

Hiç yorum yok: