24 Mart 2013 Pazar

Jurgen Klopp&Aykut Kocaman



Fourfourtwo'nun Mart sayısındaki Dortmund analizinde bir nokta ilgimi çekti.Dortmund 2-3 yıl önce kötü giden bir döneminde Klopp oyuncularından kalan maçlarda takımın koşu mesafesini 118 km'ye çıkarmaları dahilinde ekstradan 3 gün izin vereceğini söylemiş.Ve Dortmund'lu oyuncular kalan maçlarda hem bu istatistiği yakalamış hemde ekstradan 3 gün izni.

Bu noktada aklıma sürekli olarak takım içi koşu mesafelerinden bahseden Aykut Kocaman geldi.Kocaman koşu mesafesi olarak avrupa standartlarının çok gerisinde olduklarından dem vuruyor sürekli.Zaten kalite olarak bu ekiplerden gerideyken sahada koşmadan var olmaya çalışmanın şu an içinde bulunduğumuz başarısızlığın anahtarlarından bir iolduğunu söylüyor.Haksız mı?Kesinlikle hayır.

Aykut Kocaman'ın tezini doğrulayan en net takımdır Dortmund.Kim bilir belki onlardan ilham almıştır.Lakin gerçek olan birşey varki Aykut Kocaman bu ülkede ne kadar dalga konusu olursa olsun(ki koşu mesafelerinden bahsettiği gün itibariyle de bu konuda çokça eleştirildi) bilimsel metodları futbola taşımaya yönelik çabaları çok dikkate değer.O gün koşu mesafelerinden bahsederken mevzuyu salt sağa sola deli danalar gibi koşmak anlayan futbol ulemalarının zihniyeti o gün onun anlatmak istediklerinin önüne geçti.

Dortmund'un bu sezon City ve Madrid gibi kendisinden kadro olarak kat be kat be iyi olan ekipleri şampiyonlar liginde altına alması kadronun akıl almaz dinamizminden kaynaklanıyor desek yeridir.Yaş ortalaması 24 olan,topu kaptırdığı anda tekrar geri almak için rakibe tam saha pres yapan,her mevkisiyle tempoyu çılgınlık seviyesinde tutup rakibi perişan eden bir takım Dortmund.Bunu yapabilmeniz için de koşu mesafelerini arttırmalısınız.Anca o zaman kalite farkını aşabilirsiniz.

Bu noktada çoğu zaman Aykut Kocaman'ın hakkını yendiğini düşünüyorum.Tespitlerinin doğruluğu tartışılmaz.Uygulamadaki başarısızlıkları her türlü tartışma konusu olsada.(ki zaten düşüncelerini doğru uygulayabilmesi bugün çok daha başarılı bir takım yaratabilirdi).O sebeple bazen bazı zamanlar bazı kişilerin söylediklerini bir nebze olsun dikkate almakta fayda var.

Hiç yorum yok: