18 Eylül 2013 Çarşamba

Taraftar Şımarıklığının Anatomisi


Tarih 26 Ekim 2011. Türk Telekom Arena'da Gaziantepspor maçına çıkıyoruz. Takım ite kaka gidiyor o zaman kadar. Var bir yerlerde sıkıntı. Ama o haftaya kadar tam olarak çözemiyoruz sorunu. Maçta tam anlamıyla hakemin yönetimsel zaafiyeti var. Her iki taraf  içinde. Galatasaray 9 kişi ile tamamlayıp evinde 4-2'lik ağır bir yara alıyor. Maç sonu taraftar herşeye rağmen takımı tribüne çağırıp alkışlıyor. Taraftar orda, o anda yaraya pansuman yapıp sarıyor. Daha fazla mikrop kapmasın diye. Sonrası malum. 2011-2012 sezonun anlat deseler bu maçtan başlarım. Çünkü o maçtır o takımın öldüğü gün dirilişi.

Gelelim günümüze. Madrid maçını yorumlamaya hiç gerek yok. Çok konuşan oldu üstüne. Kaldıki yenilen 6 golün nesini konuşacaksın amk. Adamlar ter atmadan yarım düzine gol attılar. Herşeye tamamda galatasaray taraftarının belli bir kesiminin iki senede geldiği nokta, her geçen gün artan şımarıklıkları skor kadar irrite edici. Maçın bitimine 30 dakika kala stadı terketmeler, geçen sene kral diye tribünden çağırdıkları adamı ıslıklarla yolcu etmeler, rakibi onore edip kendi oyuncusunu sahda küçük düşürmeler...

Casillas çıkarken alkış Burak çıkarken ıslık. Baros çıkarken alkış,efsane nidaları Emre Çolak çıkarken ıslık. Hamit'in ayağına gelen her topa homurtu,ıslık. Tribünde gelinen nokta korkunç. Takımı adeta psikolijik olarak doğrayan bir duygu hakim olmaya başladı tribünlerde. "Destek" diye gidilen tribünde halet-i ruhiye bu noktada. Bunun adı şımarıklıktan başka birşey değil. Bunun adı Drogba şımarıklığı,Sneijder şımarıklığıdır. Bunun adı son iki sezonun şampiyonluğunun şımarıklığıdır.

Ben demiyorumki dünkü takımı çıkışta alkışla. 6 gol yiyen,55'de maçı bırakan takım alışlanmaz,tribüne çağrılmaz. Lakin çıkan adamı da ıslıklayarak yerden yere vurulmaz. Unutmamak lazım üç gün sonra yine bu takım çıkacak derbide sahaya. Bu takım mücadele edecek sahada. Nedir bu bazı futbolcuları ısrarla dışlama çabaları?Nedendirki şu takıma karşı bu kadar hor davranma sebebi?  Bazı şeylerin değerini anlamak için illa tarihin en kötü sezonlarını mı geçirmek lazım acaba?


Hiç yorum yok: