24 Ağustos 2011 Çarşamba

Padişahım Çok Yaşa!!!


Her gün ''daha kötüsü olamaz'' dedikçe,''yok abi bunun daha dibi olamaz'' dedikçe yanılıyorum.Hergün bu bilgisayarın başına geçtikçe ''skandal'' kelimesinin hafif kalacağı birçok olaya şahit oluyorum.3 Temmuz sabahından beri TFF,süper lig kulüp başkanları,ülkemizin önde gelen yazarları ve çizerlerinin itina ile türk futbolunun içine sıçma girişimleri konusundaki azimleri beni gerçekten çok şaşırtıyor.Bu öyle bir azimki yılmıyorlar,durmuyorlar,durdurulamıyorlar.Ellerini kollarını sallayarak,insanları salaka yerine koyarak son sürat devam ediyorlar.Ve ülkem insanına son bombayı da patlattılar.''Artık play off'lu bir ligimiz oldu,müjdemi isterim'' minvalinde bir açıklama ile beni bir kez daha şaşırtmış oldu azimleri ile TFF ve süper lig kulüp başkanları.

Şimdi burada oturupta ''5 büyük ligin hangisinde böyle bir uygulama var kardeşim'' diyerekten mevzuya ezbere girmeyeceğim.TFF bir ligin statüsünü değiştirmek gibi çok ciddi bir meseleyi ''ben karar verdim,oldu bitti'' diyerekten bizim önümüze sundu.Sebep?Çünkü bizim ligimizde Tanrı mertebesine yükselmiş olan kuruluşumuz Dijitürk böyle istedi.Amaçları ise ertelenen ligden doğan zararı play off çerçevesinde daha fazla maç yaptırarak para kazanmak.TFF başkanımıza göre ise sebep futbolu daha cazip hale getirmek.Tabi yerseniz....

Play off kararının çağ dışılığından ziyade benim dikkatimi yayıncı kuruluşun etkinliği çekti.Türk futbol tarihinin en zor döneminde ligin statüsü gibi çok hassas bir kararı yayıncu kuruluş böyle istedi diye vermek bizim ne kadar acınası halde olduğumuzu gösteriyor.Türk futbolunun bu kadar hassas olduğu bir dönemde futbolumuzun geleceğini yayıncı kuruluşun insayatifine bırakırsanız bugün play off oynarız yarında 2 puanlı sisteme geçeriz.

Bugün Dijitürk'ten gelecek olan paraya o kadar muhtaç olan kulüplerimiz varki yayıncı kuruluş ne isterse ''padişahım çok yaşa'' diyorlar.Çünkü hesapsız,plansız yapılan eylemlerin sonucunda borç paçadan akınca sağdan soldan gelecek olan üç kuruş paraya muhtaç oluyorsunuz.Bugün galatasaray 300 milyon doların üstünde borcu olmasına rağmen Forlan'la,Drogba'yla ilgilenecek cesareti kendinde bulabiliyorsa ve bu adamlara yıllık 5-6 milyon avrolar teklif edebiliyorsa sırf yayıncı kuruluştan gelecek olan paraya güvenerek yapıyor.Keza bütün takımlar için de bunu söyleyebiliriz.Böyle bir çarkın içinde siz yayıncı kuruluşu Tanrı mertebesine yükselttiğiniz vakit türk futbolunun can çekiştiği şu dönemde bu oyunun geleceğini düşünmek yerine paranın geleceğini düşünen hamleler size bir şekilde yaptırılıyor.

Artık öyle bir noktaya geldikki futbol olarak şöyle kabaca bir 20 yıl geriye gittik desem yanlış olmaz.Yakın zamanda lig şampiyonumuzun da şampiyonlar liginde ön eleme oynaması çok muhtemeldir.Öyle bir dönem yaşadık ve yaşamaktayızki bundan sonra bu ülkede futbolun dışında herşeyin ama herşeyin konuşulacağı bir zemin oldu.Zaten ben kendimi bildim bileli bu ülkede futbolun konuşulmadığını düşünücek olursak şu son yaşananlardan sonra vah bizim halimize demek geliyor içimden.Artık Ercan Saatçi gibi holiganik yazarların çok sattığı,Telegol gibi programların çoğaldığı bir futbol ortamı bizleri bekliyor.Alpay'ın bu yaşanan olaylarla ilgili bu blogda yazılan ilk yaznın başlığında dediği gibi:gerçkten türk futbolunun hak ettiği bu olsa gerek.Yoksa gerisi bizi paklamaz...

1 yorum: