29 Temmuz 2011 Cuma

Kol Kırılır Yen İçinde Kalır Felsefesi


Liverpool maçından sonra Fatih Terim oynanan futboldan daha çok gündemdeki olaylara açıklık getirme çabası içerisindeydi.Yönetim içindeki fikir ayrılıklarının çok hızlı bir şekilde basına sızdırılması ve ''Terim istifa ediyor'' haberleri hocanın üzerinde büyük baskı yaratıyor belli.O yüzdendirki dünkü maçın kazanılması Fatih Terim için önemli bir başarı oldu.Fakat ortada ciddi bir tehlike var.O da kulüp içi yaşanan her olayın buharı üstünde bir şekilde basına servis edilmesi.

Fatih Terim galatasaraya gelirken yönetim içinde onu istremeyen bir güruhun olduğunu hepimiz biliyorduk.Sebebi ise klasik.''Terim astığı astık kestiği kestik bir hocadır'' yaftası onun en büyük istenmeme sebebiydi.Fakat sonuç itibari ile Fatih Terim galatasarayın yeni teknik direktörü olmuştur ve mevzu kapanmıştır.Ve şu ana kadar görülen süreçtede Terim'in işbirliği içerisinde çalışma arzusu onun üzerine yapıştırılan yaftanın çok gereksiz olduğunu gösteriyor.Terim'in önceki dönemlerinde bu yaftayı hak edecek hal ve hareketleri olmuştur fakat şu anki Fatih Terim ''ders almam ders veririm'' diyen Fatih Terim'den çok farklı.Bunu da bir köşeye not etmek lazım.

Bugünkü fikir ayrılıklarının temelinde ise hala başlangıçtaki Terim önyargısının olduğunu düşünüyorum.Fatih Terim bu takımın teknik adamı olduktan sonra artık bu görüşlerin bir kenara bırakılıp,işbirliği içinde çalışma ortamı yaratılması gerekiyor.Fakat şu an yönetim içinde Terim önyargısından kurtulamamış ve her hamleyi bu önyargı üzerinden değerlendiren şahısların olduğu aşikar.Şu anki probleminde temel sebebinin bu olduğunu düşünüyorum.

Yönetim içinde görüş ayrılıklarının olması çok ötü bir durum değil.Bu şu anlama geliyor:yapılan her hamleye kayıtsız şartsız kafa sallamayan bir yönetimimiz olduğunu gösteriyor.Farklı bakış açılarını sunan muhalafet yönetimine her zaman saygı duyarım.Sonuçta 20 kişinin olduğu bir kurulda herkesin aynı fikirde olmasını bekleyemezsiniz.Ancak bu görüş ayrılıklarının yönetim içinde konuşulup,haledilmesi gereken yerde basın yoluyla bunu herkese açmak işin çok tehlikeli bir boyutu.Bu tür sızdırmaların ardından yapılan ''Terim istifa ediyor'' haberleri dolasıyla hocanın üzerinde büyük bir kambur olarak duruyor.İşin daha başındayken bu yapılan baskıya bakınca birde işlerin kötüye gittiğini düşünmek bile istemiyorum.Adnan Polat'ın son demlerini yaşadığı günleri tekrar düşününce durumu daha iyi anlayabiliriz.Polat'ın biletini kesen en büyük etmen her problemin dışarı sızdırılmasıydı.

Yönetim içindeki çok başlılığı Ünal Aysal bir şekilde törpülemeli.Çok başlılığa sebebiyet veren şahısların aklında Terim önyargısı mevcut.Teknik direktör gelmeden önce bu şekildeki bir önyargıyı saygıyla karşılarım fakat takımın teknik adamı Fatih Terim olmuşsa mevzu kapanmıştır.Dahada bu konuyu uzatmanın alemi yok.Ve tabikide yönetim içi köstebeklerin artık bu işleri bırakması gerekir.Ezeli rakiplerinin futbol dışı olaylarla yıprandığı şu dönemlerde nispeten daha rahat olan galatasarayın durgun suları bulandırmayı bir an önce kesmesi gerekir.Herşeyin iyiye gittiği şu dönemlerde kendi tekerimize çomak sokmanın alemi yok.

Hiç yorum yok: