5 Mayıs 2011 Perşembe

Barcelona'yı Değil Dortmund'u Örnek Almalıyız

Galiba son üç veya dört yıldır ispanya ekolüne hayranız.Zaten onlarda maşallah hem ülkecek hemde külüpcek tüm kupaları topladılar.Özellikle Barcelona futbolu ve Barcelona'nın temelini oluşturduğu İspanya milli takımı galiba şu an için futbolun zirvesi.Dolayısıyla tüm dünya onlar gibi oynamak istiyor ve hep onlar gibi 'winner' olmak istiyor.Hatta futbol lügatımıza defansı önde kurmak,seri kısa paslar yapmak,bekleri bir açık misali sürekli hücuma sokmak,stoperlerin oyun kurması gibi terimleri soktular.Özellikle türkiyede herkes Barcelona gibi takımı olsun istiyor.Bunlara yöneticilerimiz dahil olmak üzere.Tabiki istemek güzel.Kim istemezki Barcelona gibi bir takıma sahip olmayı.Fakat bu özellikle bizim için yani türkiye için apalamadan yürümek gibi birşey.Önce bir dortmund veya porto olalım gerisi gelir elbet.Futbol tanrıları Dortmund gibi bir örneği gözümüze gözümüze sokarken başarı reçetesini çok uzaklarda aramayalım.Bundan çok değil 5-6 sene önce iflas etmek üzere bir kulüptü dortmund.Pahalı transferler,yanlış yapılanmalar,aşırı borçlanma dortmund'u bir anda dibe vurdurdu.Fakat daha sonra onlar bir politika belirlediler.Önce çektikleri krediler ile sadece borçları kapatacaklardı.Bütçe olarak transfere hiç para ayırmadılar.Onun yerine alt yapıya yöneldiler.Daha sonra başarıya aç,genç,hırslı ve bir önceki kulübü Mainz'da küçük çaplı  mucizevi başarılar kazanmış Kloop'u takımın başına geçirdiler.Zaten Dortmund şampiyonluğa oynasın veya oynamasın stat her daim 80 bin kişiyi buluyordu.Zaten avrupanın seyirci ortalaması en iyi ikinci kulübü.Sezon başı ise en yüksek bedelli transferi  Lewandovski' 4.5 milyon avroya mal oldunSezonun sürprizi Kagawa'yı 350 bin avroya almışlardı.Takımın geneli alt yapı mahsülü.Gerisi malumunuz.Bu sezon şampiyon oldular.Ama şampiyonluktan daha değerli bir peri masalı hikayesi verdi dünyaya Dortmund.Evet Barcelona futbolun zirvesi.Fakat futbolda tek bir doğru yoktur.Yüksek profilli transferler,günü birlik plan,programlar sizi başarıya götürmez.Götürse bile kalıcı olmaz.(Bkz. galatasarayın 2007-2008 şampiyonluğu).Doğru plan,doğru adımlar,doğru yapılanma,kadro istikrarı,teknik adam istikrarı ve belkide en önemlisi alt yapı ile harmanlanmış bir proje ile başarıya ulaşmakla kalmaz onu sürekli hale getirirsiniz.Ha başarı bugün gelmezse birgün mutlaka gelecektir.

1 yorum:

Ogulcan dedi ki...

doğru yazmışsın..özellikle bu galatasarayda var,biz istiyoruz ki takım hemen şampiyon olsun,tüm kupaları alsın,reijkard gibi bir isim getirildi 2 senede gönderildi.sabredilmeliydi.arsen wenger 15 yıldır arsenalin başında ama hiç şampiyonluğu yok ingilterede ama muthiş sistemleri var,sir alex forguson manchester'ın başına geldiiği ilk 3 sezon hiç şampiyonluğu yoktu,son derece de kötü manchester vardı,ama şuan hem arsenalin hemde manchesterın durumu ortada.yöneten kafa yanlış düşünüyor türkiyede bu tüm takımlarımız için geçerli..