17 Temmuz 2011 Pazar

Ivır Zıvır #1


-Halı sahada futbol oynamak şu dünyadaki en güzel şeylerden biri olsa gerek.

-Yaz aylarında halı sahada çırılçıplak oynayanlara hastayım.

-Böyle insanlarla ikili mücadeleye girince kendimi Kırkpınar güreşlerinde gibi hissediyorum.

-Yaşını başını almış abilerden birine faul yapılınca ''adam gibi oynayın,ben 12 senedir halı sahada top koşturuyorum'' deyince öylece kalakaldık.

-Abinin İbrahim Üzülmezvari tepkisini görünce kendimi Beşiktaş soyunma odasında zannettim bir an.Karşısındaki bizim elemanında sessiz sedasız durması bana nedense İbrahim Toraman'ı hatırlattı!

-Bizim mahallenin aşağısında bir market var.Ve o marketçi abi cumartesi ve pazar günleri kafası eserse  dükkanı açmaz.Ve benim ne zaman markete işim düşse hep kapalıdır.Fakat ne zaman işimin olmadığı zamanlarda önünden geçsem hep açık olur nedense?


-Bugün cuartesi ve sabah marketin önünden geçerken açık olduğunu farkettim.Marketçi abi ile o an gözgöze geldik!Atarımı yaparak çektim gittim.Amma ve lakin akşam üzeri acil japon yapıştırıcı almaya gittiğim vakit dükkan kapalıydı.Ölür müsün öldürür müsün? böyle anlar için kurulmuş bir cümle olsa gerek.


-Bu arada japon yapıştırıcı sen ne mübarek bir icatsın.


-Halı saha maçından sonra alınan duşun ardından yatağa uzandığınız vakit hissettğiniz o tatlı yorgunluk varya...İşte o hazzı hiçbir şeye değişmem.


-FM oynamadan geçirilen yaz,yaz değildir arkadaş.


-Montaigne'nin Denemeler adlı eseri;son kullanma tarihi olmayan bir ilaç gibi.Ne zaman ihtiyacın olursa aç,oku.


-Her gün ''erken yatıcam bugün'' deyip  yastığa kafayı sabaha karşı koymak çok gıcık bir durum.

-Yada boşverin gitsin ya!Hepsi ıvır zıvır işte.

1 yorum:

selaminko dedi ki...

Bu arada japon yapıştırıcı sen ne mübarek bir icatsın...

loctite ile tanıştıktan sonra japon ile olan bağlarımı koparma kararı verdim.